Gücenmek

IMG_2394.jpg
 

“Sözleriyle hata yapmayan kimse, bütün bedenini de dizginleyebilen yetkin bir kişidir. ” (Yakup 3:1b)

İncil'de, Yakup'un mektubundan biliyoruz ki, eğer bir kişi dilini kontrol edebiliyorsa, bütün bedenini de dizginleyebilen yetkin bir kişidir. Zor olan, henüz dilini dizginlemeyi öğrenmemiş pek çok insanın olmasıdır. Bundan dolayı, insanlar, diğer kişilerin söylediklerinden dolayı incinip, gücenmeye devam etmektedirler.

Bizleri inciten sadece dil değil, aynı zamanda eylemlerdir. Bu yüzden arkadaşlarımız ve tanıdıklarımız sadece dillerini dizginlemekle kalmayıp, aynı şekilde bu kontrolü eylemlerinde de uygulamalıdırlar.

Genellikle bizler tüm sorumluluğu bizi gücendirenlerin üzerine koyarız. Kontrolsüz dili mazur görmüyorum, dil kontrol edilmelidir ama kontrol edilene kadar, incinmeye, gücenmeye hakkımız var mı? Herkes mükemmel olana kadar duygularımın incitilmesine izin vermeye hakkım var mı?

İncinmemize fırsat olmasın diye, her zaman bizim karşımızda iyi insanlar olmasını istiyoruz. Ama bu gerçek bir beklenti olamaz, bu yüzden önerdiğim şey, onun yerine incinen, kırılan kişinin güçlenmesidir.

Bunu yapabilmemiz için önereceğim yol; Mesih'in örneğine bakmamızdır.

“İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, .... İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, … O ezildi ve acı çekti ama ağzını açmadı” (Yeşaya 53:3;9).

Mesih'in durumunda olan herhangi birimiz, incinmeye her türlü hakkımız olduğunu düşünebilir. Ama böyle düşünürsek:

1) Onlarla tekrar konuşur muyuz?

2) Onlara tekrar nazik davranır mıyız?

3) Onları affeder miyiz?

4) Onlar için ölür müyüz?

Eğer Rabbimiz de bizim gibi düşünseydi bizim için asla çarmıha gerilmezdi.

“Mesih İsa'daki düşünce sizde de olsun. Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı ”(Filipililer 2:5-8).

Özetle, buradaki dört noktada Mesih'e benzer bir zihne sahip olmalıyız;

1. Kimliğinizi veya haklarınızı kavrayın

2. Kendinizi alçaltın

3. Hizmet edenler olun

4. Mütevazi davranın

Böyle bir zihin ve tavırla, o zaman bizde Mesih gibi hiçbir utanç duymadan, bizleri bekleyen sevinç için, kendi  çarmıhımıza dayanabiliriz.

“O kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı” (İbraniler 12:2).

Genellikle bize en yakın olanlar bize en çok acı verebilenlerdir. Bir yabancının bizi incitme kapasitesi, koca, eş, kardeş veya arkadaştan çok daha azdır. Bu yakın birileri tarafından yaralandığımızda kendimize "Beni gerçekten sevseydi bunu söylemezdi veya yapmazdı" deriz.

Bu ifadeyi analiz ettiğimizde, gerçekten kimi düşündüğümüz ortaya çıkar. Burada diğer kişinin sevgi eksikliğini ve yardıma nasıl ihtiyacı olduğunu düşünüyor muyuz? Hayır, sadece diğer insandaki bu sevgi eksikliğinin BİZİ nasıl etkilediğini düşünüyoruz.

Sevgi üzerine çok sevdiğim bir bölüm 1 Korintliler 13 de Sevgi şöyle tanımlanıyor "... kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz ".

İncinmiş olmamızın sebebi, kalbimizde önceden bir bağışlama hazırlığı olmamasından dolayıdır.

Gerçek bağışlama doğal olarak yanlışların kaydını tutmaz. Pavlus, iyi bilinen ancak nadiren uygulanan bir ayet olan Efesliler 4:32'de şöyle der “Tanrı sizi Mesih'te bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. Birbirinize karşı iyi yürekli, şefkatli olun”.

Affedildiğimiz için affetmeliyiz. Unutmayın, 70 kere 7 kez. Bunda bir sınır yoktur ve hele Rab'bin affetmesinde hiç sınır yoktur.

Tanrı'nın her günaha karşılık bir kaçış, çıkış yolu sağladığını biliyoruz (1 Korintliler 10:13). Öyleyse hiç birimizin bir daha incinmesi için bir neden yoktur. Bu yerine getirilmesi zor bir söz gibi gelebilir, biliyorum ve çoğu kişi bunun imkânsız olduğunu söyleyebilir. Ama inanıyorum ki, eğer Rab bir çıkış yolu vaat ettiyse, bu çıkış yolu her seferinde orada olacaktır.

Heather Jean Torosyan

Previous
Previous

Acımasız Koşullarda Sevinmek

Next
Next

Kinden Nasıl Kurtuluruz