Acımasız Koşullarda Sevinmek

Img4558.jpg
 

Kerem edip beni ezse,

Elini çabuk tutup yaşam bağımı kesse!

Yine avunur,

Amansız derdime karşın sevinirdim,

Çünkü Kutsal Olan'ın sözlerini yadsımadım.

(Eyüp 6: 9-10)

Burada Eyüp'ün zor zamanlar geçirdiğini biliyoruz. Kendisinin haksız olarak kötüye kullanılmış olduğunu hissediyordu. Kendisine yanlış yapılmış, yanlış anlaşılmıştı. Görünüşe göre arkadaşlarından da yardım alamayacaktı. O kadar sefildi ki, Tanrı'nın kendi hayatını sona erdirmesini istedi.

Ama Eyüp bu denenmelerin içinde bile, bir şeyden sevinç duyuyordu. Bu acımasız koşullarda acılar çekerken, Kutsal Tanrı'ın sözlerini inkar etmediği için sevindi.

Karısı ona “Hâlâ dürüstlüğünü koruyor musun? Tanrı'yı lanetle ve öl!” tavsiyesinde bulunduğunda, Eyüp'ün buna yanıtı “Aptal kadınlar gibi konuşuyorsun. Nasıl olur? Tanrı'dan gelen iyiliği kabul edelim de zorluğu kabul etmeyelim mi?” oldu.

Eyüp, acılarını pasif bir şekilde kabul etmekle de kalmadı, aynı zamanda Tanrı'nın sözlerini inkar etmediği için sevindi. Bu sevinci, içinde olduğu derin acısı yüzünden değil, ama bu acıyı yaşarken, Kutsal Tanrı'ya karşı günah işlemediği içindi.

Bizler de günahın cazibesine karşı zafer kazandığımızda sevinebiliriz. Eğer acılar, zorluklar, Tanrı'yı inkâr etmek için iyi bir sebep olsaydı, Eyüp'ün Tanrı'nın sözünü dikkate almamak için çok daha sebepleri vardı.

Bizler mazeretlerimizi önceden hazırlayıp, sıraya koyuyoruz. Kızdığımızda bahanelerimiz hazır; yeterince uyumadım; iş yerinde zor bir gün geçirdim; evde birçok şey ters gitti …

Günah için sebepler olabilir ama hiç bir zaman mazeret olamaz. Tanrı'ya itaat etmek, her zaman mümkündür.

Eyüp'ün sıkıntılarının içinde sevinç duyması, her şeyin ileride iyi olacağı için değildi. Kendi bildiği kadarıyla ufukta iyi bir sonuç görünmüyordu. Ama Eyüp itaatiyle sevindi, ve bizde aynı şekilde sevinebiliriz.

Heather Jean Torosyan

Previous
Previous

Nezaket - Yumuşak Huyluluk

Next
Next

Gücenmek